NBA Günün Maçları 26.04.25

Fenerbahçe Beko, EuroLeague play-off ilk maçında evinde Paris Basket karşısında tecrübesiyle kazanmayı bildi. Perşembe günü oynanacak ikinci maç öncesi ilk karşılaşmanın analizine bakmakta fayda var.
Karşılaşmaya Paris Basket T.J. Shorts’un etkili oyunuyla iyi başladı. İlk beş dakikada geçiş hücumlarından buldukları sayılarla sarı lacivertli ekip karşısında 6 sayı farkı yakaladılar. Bilhassa bu periyotta buldukları kaliteli dış atışları değerlendirememeleri temsilcimiz adına sevindiriciydi.
İlk periyodun son bölümünde T.J. Shorts’un kenara geldiği bölümünde Fenerbahçe oyunda üstünlüğü ele aldı. Fakat gerek hücum ribauntlarında kurulan üstünlük gerekse hücumda bulunan kaliteli atışları değerlendiremedi.
İkinci periyot ise ikinci şans sayıları yanı sıra hücumda yakalanan ivmeyle beraber sarı lacivertli ekip açısından maçın en verimli bölümüydü. Bu bölümde koç Jasikevicius’un uzun pozisyonunda Nicolo Melli’yi kullanması ve daha kısa beşleri tercih etmesi oyun üstünlüğünü beraberinde getirdi. Bunun sonucunda devreyi 7 sayı farkla önde kapatmayı başardı sarı lacivertliler.
Üçüncü periyotta Paris Basket Nadir Hifi, Tyson Ward ikilisiyle oyunda dengeyi kurup bir ara öne geçmeyi bildi. Fakat Fenerbahçe gerek taraftar desteği gerekse tecrübesiyle strese girmeden son periyotta başta Eric McCollum yanı sıra Nigel Hayes-Davis ve Devon Hall’in etkili oyunuyla son bölümde maçı kopardı.
Normal sezonda iki takım arasında oynanan son maçta olduğu gibi Fenerbahçe hücum ribauntlarında rakibine büyük üstünlük kurdu. Maç genelinde 19 hücum ribaundu alan sarı lacivertliler buna karşın zaman zaman rakibin momentumu ele geçirmesine göz yumdu. Rakip sahada ribauntlara bu kadar saldırmak takımın yarı sahada adam bulmasını zorlaştırırken, Paris Basket’in özellikle ilk yarıda geçiş hücumlarından çok fazla sayı bulmasına yol açtı.
Koç Saras Jasikevicius beş kısalı düzene geçtiğinde ya da Melli’yi beş numarada oynattığında rakip karşısında çok daha verimli oldu. Ribauntlarda rakibe kurulan üstünlük özellikle ikinci yarıda Fenerbahçe’nin tempoyu dikte etmesine vesile oldu. Fakat serinin kalan maçlarında sarı lacivertliler ribauntlarda rakibi bu denli ezebilir mi emin değilim.
Fenerbahçe Beko, uzun rotasyonu sıkıntılı olan rakip karşısında üç uzundan toplamda sadece 6 sayı bulabildi. Bunun yanında ne zaman kısa beşlerle parkede yer alsa hem savunmada adam paylaşımında daha başarılı oldu hem de hücumda efektifliği arttı. Perşembe günü oynanacak serinin ikinci maçı öncesi koç Saras’ın bir karar vermesi gerekiyor. Beş kısalı düzende Colson, Hayes-Davis ve Dyshawn Pierre’i daha çok kullanıp ribauntlardan biraz feragat edip tempoyu dikte etmeyi mi tercih edecek; yoksa ilk maçın ilk yarısında olduğu gibi hücum ribauntlarına saldırıp Paris Basket’in geçiş hücumlarına imkân mı tanıyacak?
Bu tercih bana kalırsa ikinci maçın en kritik sorusu. İlk maç özelinde bilhassa ikinci yarıda oynanan düşük tempolu oyun sarı lacivertlilerin daha başarılı olmasını sağladı. Sonuç olarak Perşembe günü Ataşehir’de bizleri çekişmeli bir maç bekliyor olacak. İkinci maçı kazanmak demek büyük ölçüde F4 biletini almak anlamına geliyor. Dolu tribünler karşısında sarı lacivertlilerin bunu başarıp başaramayacağını hep birlikte göreceğiz.
Yorumlar
Yorum Gönder